Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

MHP’li Zuhal Karakoç’tan Orta Hasarlı Binalar İçin Soru Önergesi

Orta Hasarlı Binalarda Hukuki Belirsizlik: Vatandaşın Beklentisi Ne?

Orta Hasarlı Binalarda Hukuki Belirsizlik: Vatandaşın Beklentisi Ne?

MHP’li Zuhal Karakoç’tan Orta Hasarlı Binalar İçin Soru Önergesi

Orta Hasarlı Binalarda Hukuki Belirsizlik: Vatandaşın Beklentisi Ne?

6 Şubat depreminin ardından “orta hasarlı” raporu verilen binalar, hâlâ belirsizliğin gölgesinde. Bu binalar için açılan davalar uzun sürüyor, vatandaş ise ne evini tam kullanabiliyor ne de geleceğini planlayabiliyor. Yani ortada, ne yıkılan ne de güvenle oturulabilen bir yapı var.

MHP Kahramanmaraş Milletvekili Zuhal Karakoç’un konuyu Meclis gündemine taşıması önemli bir girişim. Verdiği soru önergesi, aslında vatandaşın uzun zamandır dillendirdiği soruları içeriyor:

Bu davalar neden bu kadar uzun sürüyor?

Belirsizlik ne zaman sona erecek?

Bölgeye özel bir yargılama planı gündemde mi?

Sorular basit ama hayati. Çünkü bir binanın “orta hasarlı” kategorisinde bekletilmesi, sadece betonarme bir mesele değil; bir ailenin yaşam hakkı, bir esnafın ekmek kapısı, bir şehrin yeniden ayağa kalkma iradesiyle doğrudan ilgili.

Karakoç’un “Verdiğimiz sözü tutarız, vatandaşımızın yanındayız” çıkışı, siyaset dilinde güçlü bir mesaj. Fakat vatandaşın beklentisi artık sözden çok icraat yönünde. Yani, sorunun çözümü için sadece önerge değil, somut adımlar gerekiyor.

Deprem sonrası belki en çok ihtiyaç duyulan şey hızlı, net ve güven verici kararlar. Belirsizliğin uzaması, yıkım kadar yıpratıcı olabiliyor. Kahramanmaraş ve diğer deprem illerinde yaşayan insanlar, geleceğe umutla bakmak istiyor. Bunun için de “3 ila 6 ayda sonuçlanabilecek davalar” lüks değil, bir zorunluluk.

MHP’li Zuhal Karakoç’tan Orta Hasarlı Binalar İçin Soru Önergesi

“Verdiğimiz Sözü Tutarız, Vatandaşımızın Yanındayız”

6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli meydana gelen büyük depremler, şehirde ve çevre illerde büyük can kayıplarına ve yıkıma neden olmuştu. Depremin ardından yapılan hasar tespit çalışmaları sonucunda birçok bina “orta hasarlı” olarak sınıflandırıldı. Bu süreçte en önemli sorunlardan biri ise vatandaşların barınma ve çalışma haklarıyla ilgili yaşadığı hukuki belirsizlikler oldu.

Orta hasarlı binalara ilişkin dava süreçlerinin uzun sürmesi hem bireylerin mağduriyetini artırıyor hem de mülkiyet hakları konusunda ciddi sıkıntılar doğuruyor.

Karakoç: “Esnafımızın ve Vatandaşımızın Sesine Kulak Veriyoruz”

MHP Kahramanmaraş Milletvekili Doç. Dr. Zuhal Karakoç, bu sorunların çözümü için Adalet Bakanlığı’na yazılı soru önergesi verdi. Karakoç, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Biz verdiğimiz sözü tutarız! Kahramanmaraş’ımızda esnaflarımızın, vatandaşlarımızın taleplerine kulak vererek 6 Şubat depremi sonrasında orta hasarlı binalara ilişkin dava süreçlerinin hızlandırılması için Adalet Bakanlığı’na soru önergemizi sunduk. Şehrimiz için elimizden geleni yapmaya, vatandaşlarımıza hizmet yolunda durmadan ilerlemeye devam ediyoruz.”

Bakanlığa Yöneltilen Sorular

Karakoç’un, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç tarafından yanıtlanmasını istediği sorular şunlar oldu:

Kahramanmaraş’ta orta hasarlı olarak tespit edilen binalara ilişkin açılmış dava dosyalarının sayısı nedir?

Bu davaların ortalama sonuçlanma süresi nedir?

Davaların hızlandırılması için özel bir yargılama planlaması yapılmakta mıdır?

Orta hasarlı binalara ilişkin davaların en geç 3 ila 6 ayda sonuçlandırılmasına yönelik özel bir yargı reformu gündemde midir?

Deprem sonrası artan dava yükü nedeniyle, Kahramanmaraş başta olmak üzere deprem bölgesine özel bir yargılama planlaması yapılması düşünülmekte midir?

Vatandaşın Beklentisi: Hızlı ve Net Çözümler

Orta hasarlı binalarda yaşayan vatandaşlar, belirsizliklerin bir an önce ortadan kaldırılmasını ve dava süreçlerinin hızlandırılmasını talep ediyor. Karakoç’un TBMM’ye sunduğu önergenin, hem bölgedeki hukuki sürecin hem de vatandaşların yaşam şartlarının iyileştirilmesi adına kritik bir adım olması bekleniyor.

 

Bu sayfanın içeriğini kopyalayamazsınız